“Gamzedeyim deva bulmam” diye başlayan şarkımızdaki “gamzede” kelimesinin “gamze”yle bir alakası yoktur. Kelime, gam+zede (gam / keder mağduru olan) şeklinde türetilmiştir. Aynı “afetzede, depremzede, vs.” gibi. 'Gamzedeyim' yüzde oluşan çukurdayım anlamında değil, Gam-zedeyim anlamındadır. Gam keder demektir; zede ise vurulmuş, çarpılmış, hasar görmüş demektir. Yani burada demeye çalıştığı şey 'kederden vuruldum' dur.
Kırıp dökmeye gerek yokmuş, sessizce kabullenip devam etmeyi öğrenmek gerekirmiş. Olmuyorsa zorlamanın anlamı yokmuş. Tek taraflı çabayla insan ilişkisi yürümezmiş. Bazı şeyler o an anlamlıymış, kaçırınca geriye dönmek imkansızmış ve zaman ayırmak çok kıymetliymiş, öğrendim.
İki gün sonra unutup hayatına bakarsın demiştin. Umarım sen yapabilmişsindir. Ölüler sırt üstü gömülür. Sen beni yüz üstü bıraktın.
“Aynı kağıdın arka ve ön yüzleri gibiyiz. Sonsuza kadar beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen.”
Gamzedeyim deva bulmam,
Garibim bir yuva kurmam.
"Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin. Sonrası sonsuz karanlık. İşler bir kere kötüye gitmeye başladı mı durduramazsın. Ardı arkası kesilmez, dibe battıkça batarsın. Bir noktadan sonra her şeyin normale dönmesi için değil de, işlerin bundan daha kötüye gitmemesi için dua edersin. Bir çare, bir çıkış yolu ararsın kendine. Ama tüm bu aramalar boşunadır. Ne sesini duyan biri vardır etrafında, ne de çaresizliğini gören. Tek başınasındır bu hayatta. Aldığın hiçbir karar tatmin etmez, seçtiğin tüm yollar çıkmaz sokaklara götürür seni. Hikayenin bittiğini düşünürsün, sonra nefes aldığını fark edersin. Ve aldığın her nefes, seni hayatta tutacak olan bir umuda dönüşür. Her kaybedişte yeniden başlarsın. Daha da güçlenerek başlarsın. Ve daha da hızlanarak dibe batarsın. En dibe batarsın. Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin. Sonrası, sonrası sonsuz karanlık."
Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime.
Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbalime