9 Ekim 2018 Salı

Alıntılarla

İnsan en çok sabahları arar sevdiği kadını.”(1)
diyor birisi, katılıyorum o sabahlara.
Öğleler kaba yaşanır, kalındır
Akşamüstleri ince hüzünlü
Çiçekler alınıp verilebilir.
Sabahtır yalnızlık
Nasıl sabah nasıl yalnızlık
Ve şiirsel hiçbir yanı yok sanılır
Var mıdır, vardır
Vardır, ama çiçeklerle değil
Kendi başına
Zımpara taşı gibi acımasız.

Ne aklıma gelse bir bakıyorum unutmuşum
Tren penceresinden bir tarla
Eskiyip atılmış bir gömlek- hiç unutmam.

Hiç unutmam, hiç unutmam, hiç unutmam”(2)
Diyor birisi, yineliyorum:
Hiç unutmam, hiç unutmam, hiç unutmam.
Çünkü hiç unutmam, hiç unutmam, hiç unutmayın.
İnsan nasıl direnir başka
“Hiç unutma.”

Bir zamanlar Kars’ta bir otel odasında
Bir gezgin kokucunun bana verdiği
Bir alüminyum şişeyi unutmuyorum.

Ölümü geciktirmek sonsuzluğu kısaltmaz.”(3)
Diyor birisi, evet ama
Hayatı uzatır sanki.

Sanki ama ne adına
-Hayatın kendisi adına
Sonsuz bir törenle susuyorum
Sonsuz dirim için, o sonsuz adama.

Sonra duyguya, ele benzer şeyler giriyor hayatıma.
El midir, duygu mudur?
Evet bazı kişiler kararsız ama
Benim seçmediğim sanılır hayatımda.

El altından el ilanı dağıtıyor.”(4)
Birisi, almıyorum Allah aşkına
Alamam, neden alamam
Biliyorum hiçbir şey yapamam tek başıma,
Biliyorum beni kendi başıma sana birisi
Durmadan hata yapıyor
Serçeye, kumruya, öküze sormadan.

İnsanın kendi seçtiği toprak
-Doğrusu, toprağın kendi seçtiği insan-
Dirimin geleceğini doğruluyor durmadan.

Her şeyden biraz kalır.”(5)
Diyor birileri, çoğulluk haklılıktır
Kavanozda biraz kahve
Kutuda biraz ekmek
İnsanda biraz acı
İnsanda biraz mutluluk
Ama en geçerli söz
(1) numaranın söylediğidir
Türkiye’de ve Dünya’da.


(1) John Gordon Davies
(2) Metin Eloğlu
(3) Lucretius
(4) Turgut Uyar
(5) Bir İtalyan atasözü


Turgut Uyar / Kayayı Delen İncir kitabı'ndan "Alıntılarla" şiiri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder