4 Aralık 2018 Salı

Gözleri Aşka Gülen

Ölürken bile o ahşapların arasında bu şarkıyı mırıldandığını hatırlayacağım. Bungalov evlerinde, Bulgaristan'da, Almanya'da, seni hep hesapsız sevdim şu karanlık gönlümde, hep aklımdasın diyen balıklar var odamda. Şu hayatımda ilk defa bu kadar çok şey yaşadım, unutmak haksızlık olur. Bir kere gelir dedim, geldin. Gitme zamanı geldi gittim, gittin, gittik. Hayatımız bir kez daha kesiştiğinde bizsiz geçen zaman yüzünden bir kez daha kahrolacağımızı biliyorum. Seni bir köprü altında gördüm, çok şey öğrettim, öğrendim. Hayat basit, seni sevmek her şeyin en güzeli, sesinden duyduğum son şarkıyı dinlemek güzel. Sensiz bir şey olmaz da, seninle adem olurum, farklı olurum, değiştiririm bu diyarı. Artık beklemiyorum sonbaharı, güzel şeyleri. İstiyorum ki ölürken, hayat güzel diyebilmeyi. Gözlerin ömrüme bedel güzelim, gençliğime bedel, şu ölüp dirilmelerime bedel. Yaşamama bedel.

3 Aralık 2018 Pazartesi

Agâh Makamı

Dokuz yaşındayım, yıl 1961… Annem benim doğum günüm için pasta yapmış. İlk defa o zaman mum üfleyip bir dilek tuttum. Dileğim de şu; o sıralar Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan olacak. Ben de dedim ki, ne olur beni de yanına alsın… O kadar inandım ki dileğimin gerçekleşeceğine, bir çanta yapıp beklemeye başladım. Güya Sovyet elçiliğinden gelip alacaklar beni. Ama sağdan soldan duyuyorum onlar komünist diye. Diyorlar ki "aman, komünist onlar". Olsun diyorum, ben de komünist olurum. O sıralarda, bizim giriş katında üniversite öğrencileri oturuyor. Annem onlara da komünist diyor. Biliyorum onlar bizim kömürlükte kitap saklıyor. Ben gittim, yürüttüm bir tane. Nazım Hikmet’in şiirleri. En kısasını buldum ezberledim. Dedim ki şimdi Ruslar gelirse, ben bu şiiri okurum onlara. Onlar da der ki tamam bu da bizden, götürürler beni. Neyse… Tarih 12 Nisan. Uzay mekiği fırlatılacak, vostok 1 ama hala gelen giden yok. ben diyorum unuttular herhalde beni. mekik fırlatıldı, herkes dua ediyor, mekik atmosferi geçsin, uzaya çıksın diye. Bir ben diyorum ki yarı yolda dursun dönsün beni alsın. Belki bir de Amerikalılar, Vostok’un uzaya çıkmaması için dua ediyordu. Neyse… Bütün gün radyonun başında içimden o şiiri okudum: 

 Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, 
 Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, 
 Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. 
 Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. 

Ne zaman bu şiiri okusam uzaya gitmiş kadar olurum. 65 yaşıma geldim. Geçen doğum günümde yine bir dilek tuttum, çocuk gibi. Yine imkansız bir dilek tabi. Ne diledim biliyor musunuz? İyi bir insan olmayı.



Şahsiyet