25 Şubat 2020 Salı

Quid ad aeternum?

Sevgili Küllük,

Herkesin güldüğü bir barın en hüzünlü birasını içtiğime eminim.
Herkes kendi gemisini kurtarmanın derdinde. Biz gemiyi gözden çıkardık. Batışını izlerken sigara yakıcaz. Sigara yok.
Yakışıyo mu bana yalnızlık acaba. Başka da giyecek bi şeyimiz yok gerçi.
Dağıldın ama her parçan birbirine hala bağlı.
Şeyi aşamadım; bütün arkadaşlarımın iş güç kurup ya çok fazla para kazanıp zengin olmalarını ya da düzenli hayata geçip, evlenip, aile kurup, çocuk büyütmeye başlamalarını. Ne kadar saçma gelse de kendimi başarısız hissettiriyor bu bana çoğu zaman. Bir ben kaldım böyle.

Banklar beni hüzünlendiriyor başka derdim yokmuş gibi.
Bak 29 yaşına geldin, bir şey anlamadın bu hayattan.
Ortadan kaybolsam farkedilme sürem 25 gün civarı olur. Sigara aldığım tekel bayiler fark eder ilk.
Anlaşılmayacak, sevilmeyeceksin ama bir yolunu bulacaksın hep. Senin de özelliğin bu.


Çevreye verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı hüzün dileriz.


Quod erat demonstrandum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder